Bu nisan ayında ne mutlu ki hem Ramazan Bayramı’nı hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı aynı haftada kutladık.

Ramazan Bayramı, ülkemizin yarısında depremden dolayı buruk bir şekilde geçse de, insanları bir araya getiren, birlikte sofralar kurduran, yardımlaşma ve dayanışmanın çok önemli olduğu bugünler çok değerli geçti.

Aynı zamanda meclisimizin kuruluşunun 100.senesinde Mustafa Kemâl Atatürk’ün çok sevdiği çocukların mutluluklarını paylaşmak paha biçilemez.

19 Mayıs 1919’da Samsun’dan başlayan bağımsızlık mücadelemizin en güzel sonucu 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışıdır ve millet iradesini her şeyin üstünde tutan bir liderin ‘hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl’ dercesine bu güzel ülkeye en büyük armağan olarak ulusun kendi geleceğini kendisinin tayin etme hakkını sağlamasıdır.

  1. Dünya Savaşı’nda düşman işgalini bertaraf etmiş milletimizin “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine kavuştuğu zamanlardan bu yana, çocuklarımızın geleceğinin bir kişiye değil, milletimizin ortaklaşa kararlarına bırakılması büyük gayretler gerektirdi.

Ne mutlu ki bu ülkenin temelinde var olan ruh, çocukların adıyla yaşatılıyor.

Çocuklara duyduğu güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, çocuklarımıza 23 Nisanları armağan eden atamızın ve silah arkadaşlarının, bu ülke için hayatını kaybeden tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.

İyi bayramlar ve birlik beraberlik ruhu her zaman var olsun.