Kafkasların en stratejik yerlerinden birisi ve Azerbaycan’ın öz toprağı olan Dağlık Karabağ bölgesini abluka altına alan Ermenistan, Hocalı kasabasında yaşayan 1275 soydaşımızı esir almış, 83 çocuk 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı olmak üzere Azerbaycan vatandaşı 613 soydaşımızı kadın, çocuk, yaşlı demeden hunharca katletmiştir. Yaşanılan katliamda 150 Azerbaycan Türk’ü ise kaybolmuş, kendilerinden haber alınamamıştır.

Hocalı Katliamı’nın ardından yapılan incelemelerde olay yerindeki cesetlerin birçoğunun yakılarak yok edildiği, başlarının kesildiği, gözlerinin oyulduğu tespit edilmiştir. Üstelik bu işkencelere çocukların ve yaşlıların da maruz kaldığı görülmüştür. Katliamın yaşandığı bölgeden uzun bir süre cesetler alınamamıştır.

Dünyanın sözde medeni devletleri ise Hocalı Katliamı’nda yaşanılan bu vahşete ne yazık ki seyirci kalmıştır.

Hocalı Katliamı; insanlık tarihinin yüz kızartıcı suçlarından biri olarak tarihe yazılmıştır.

Hocalı Katliamı; dünyanın büyük bir soykırıma kör ve sağır kaldığı vahşetin adıdır.

Hocalı Katliamı; kendi öz yurdunda zulme ve işkenceye uğrayan sivil ve savunmasız Azerbaycan Türklüğünün arşa yükselen çığlığıdır.

İnsan hakları ve uluslararası hukuka aykırı şekilde saldırgan politikalarıyla adeta insanlık değerleri ve hukuk kurallarına meydan okuyan Ermenistan, bebek, genç, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde insanlık dışı büyük bir katliam gerçekleştirmiştir. Bölgenin huzur, barış ve güvenliğini tehdit eden Ermenistan kendi öz yurdunda yaşayan soydaşlarımıza uyguladığı saldırgan politikası yıllarca devam etmiştir. Azerbaycan Türklüğü Ermeni zulmüyle kendi öz yurdundan edilmiş, bir milyonu aşkın soydaşımız sığınmacı durumuna getirilmiştir.

Komşu ülkelere karşı saldırgan siyaseti, başka ülkelerin toprak bütünlüğüne karşı müdahaleler adeta Ermenistan’daki bütün hükümetlerin ortak devlet politikası olmuştur. Lakin Ermeni diasporasının ve onun güdümünde hareket edenlerin yıllardır devam eden kirli ve yalan siyaseti başarıya ulaşamamıştır. Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarına yönelik saldırgan politikalarına, acımasızlığına ve mezalimine karşı Azerbaycan Türklüğünün haklı ve şanlı mücadelesi nihayet muzaffer olmuş, yıllarca verilen mücadele Türk milletinin, şanlı Karabağ zaferiyle sonuçlanmıştır.

Ermenistan’ın Karabağ’da sivillere ve savunmasız insanlara karşı yaptığı zulüm, çocuk, genç, yaşlı demeden gerçekleştirdikleri katliamlar milli hafızamızdan silinmeyecek, öfkemiz ve nefretimiz azalmayacaktır. Bu elem verici insanlık suçunu işleyenleri, bu suçun sorumlularını aziz milletimiz unutturmayacak, affetmeyecektir. Hocalı Katliamı’nın üzerinden geçen 29 yılda acımız hala taze, eli kanlı zalimlere karşı nefretimiz artarak devam etmektedir.

Türk Eğitim Sen olarak, Hocalı Katliamı’nın yıl dönümünde, dünyanın neresinde olursa olsun Türk olduğu için ağır bedeller ödemeye devam eden, kendi öz yurdunda zulme ve işkenceye uğrayan, mazlum ve mağdur tüm soydaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.

Azerbaycan Türklüğünün şanlı Karabağ zaferinin zulüm ve baskı altındaki bütün Türk illerine bir hürriyet muştusu olmasını temenni ediyoruz. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev nezdinde, Türk’ün şanlı bayrağının Karabağ’da dalgalanması uğruna mücadele verenleri, yolumuzu ve geleceğimizi aydınlatanları minnetle anıyoruz.

Türk yurtlarının istiklali, istikbali, selameti için hayatlarını kaybeden, milletimizi şanlı mücadelelerden şanlı zaferlere götüren aziz şehitlerimiz başta olmak üzere kahraman ecdadımızı minnet ve hürmetle yâd ediyor, Hocalı Katliamı’nda ve Ermenilerin yıllarca işgal altında tuttuğu vatan toprakları için yaşamını yitiren aziz şehitlerimizin soylu hatıralarını rahmetle anıyoruz. Aziz ruhları şad olsun.

Acımızın, kederimizin, sevincimizin bir olduğu Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin tek millet iki devlet anlayışıyla ebediyete kadar süreceğini, Aziz Türk milletinin ortak güzide değerlerini birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuruyla ebediyete kadar yükselteceğimize olan inancımızı tekrar belirtmek istiyoruz.”