WhatsApp’ın ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülke ve bölgede kullanıcı onayına sunduğu yeni gizlilik sözleşmesi, beraberinde bazı tartışmaları da getirdi. Sözleşmenin Avrupa’daki ülkeleri kapsamaması ise tepkilerin şiddetlenmesine yol açtı.

WhatsApp, yeni sözleşmede önemli olan detayları, cümlelerdeki kilit kelimelere saklıyor. Örneğin “Facebook şirketlerinin bir parçası olan WhatsApp, diğer Facebook şirketlerinden bilgi alır ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunur” cümlesi, sözleşmenin “Diğer Facebook Şirketleri ile Nasıl Çalışırız?” başlığı altında konumlandırılmış.

Masum gibi görünse de buradaki “bilgi paylaşımında bulunur” kısmının, WhatsApp’ın her türlü bilgiyi ve istatistiği paylaşacağı anlamı taşıyor. Bunun sakıncasını ise:

Facebook şirketinin, 2016 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan ve Donald Trump zaferi ile sonuçlanan Başkanlık seçimini doğrudan etkilediğini herkes biliyor. Şirketin CEO’su Facebook verilerini üçüncü taraf ile paylaşmakla suçlanarak bu konu ile ilgili yargılanıyor. Bu pencereden baktığımızda aslında kişisel verilerin ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz

‘Uçtan uca şifreleme, verilerin depolandığı gerçeğini değiştirmiyor’

WhatsApp, yazışmaların uçtan uca şifrelendiğini her fırsatta belirtse de bu durum, verilerin depolandığı gerçeğini değiştirmiyor. Tüm verilerimizin şirketin ana makinesinde bir algoritma ile depolanıyor, bu algoritmanın Facebook şirketleriyle paylaşılacağının onayının istendiği yeni sözleşme ile ciddi bir veri aktarımının her türlü konu için kullanılabilecek.

Aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun bu kadar gündem olduğu bir dönemde WhatsApp tarafından yapılan böyle köklü bir değişikliğin sorgulanması gerekiyor. Çünkü bir kişiye ait özel veriler “kişisel veri” niteliği taşıyor ve haliyle kullanıcı, gizlilik sözleşmesini kabul ederek kişiselleşmiş verilerin tamamının başka bir şirket ile paylaşılmasına rıza göstermiş oluyor.

‘WhatsApp, veri madenciliği yapabilecek bir uygulamadır’

WhatsApp aslında ciddi ölçüde veri madenciliği yapabilecek bir uygulama. Yazıştığımız gruplar, ilettiğimiz mesajlar, resimler, videolar ve diğer tüm kullanıcı etkinlikleri bir algoritma ile nasıl alışkanlıklarımız olduğunu ortaya koyarken aynı zamanda kişiliğimizle ilgili de ciddi bir veri oluşturuyor.

Alışverişimizde neleri tercih ettiğimiz, hangi tarz müzikler dinlediğimiz, ne tür filmler-diziler izlediğimiz, hangi video tarzlarının en çok ilgimizi çektiği, siyasi görüşlerimiz, politik tavrımız, okuduğumuz gazeteler, dergiler, yazarlar, eleştirdiğimiz olaylar-konular. Bunların tamamı bir algoritma ile kullanıcıya ait bir veri haline getiriliyor, bu da aslında ürünün ‘kullanıcının kendisi’ olduğu gerçeğini bir kez daha gösteriyor.

Kullanıcılar Signal, Telegram, Viber ve BiP gibi alternatif uygulamalara yönelmeye başladı bile ama bu uygulamalarda da ilk kurduğunuzda “OKUMADAN” kabul ettiğiniz gizlilik sözleşmelerinde neler olduğunu billiyor musunuz? Verinin günümüz dünyasında ne kadar önemli bir kaynak olduğunun unutulmaması ve gizlilik sözleşmesine onay verirken bir kez daha düşünülmesi gerekiyor.

Ayrıca WhatsApp gizlilik sözleşmesi değişikliğinden sonra Facebook kullanıcılarında kopyala yapıştır şeklinde profillerinde yazılar paylaşmaya başladılar. Yazıların daha inandırıcı olması için bazı devlet kurumlarının ya da değişik kanunların adı da geçiyor. “T.C. Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, MİT Müsteşarlığı Sosyal Ağ Bildirgesi ve 1_308_1_1_103 308_103 Roma tüzüğü” gibi yerlerden bahsediliyor.

Öncelikle ülkemizde Başbakanlık diye bir kurum kalmadı neye inandığınızı ve paylaştığınızı önce bir okuyun! “Roma Statüsü” Birleşmiş Milletler Konferansı’nın 1998 yılında karara bağladığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Kuruluş Statüsü’dür. Roma Statüsü’ne taraf olan 124 ülke, UCD’nin yetkisini tanımaktadır. Türkiye Statü’ye taraf değildir. MİT ülke güvenliğini tehdit etmediğiniz sürece sizinle ilgilenmez bile!

Ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu geçiş sürecinde, uygulamaların gizlilik sözleşmesine takıldığımız kadar başka konulara da önem vermeniz dileğiyle