Gençlerimizin derdi ise ailelerine yük olmamak. Çok sayıda fedakâr anne ve baba “Evladım bu kaygıyı taşımasınlar, bir ömür boyu yanlarımda olurum” diyorlar. Gençlerimiz kendi ayakları üzerinde durmanın daya iyi olacağına inanıyorlar. Onun için uzun bir yolun başlangıç aşamasını yaşıyorlar. Bu yüzden gençler farklı bir hayata başlangıç yapıyorlar. Peki, kaygı, stres ve daha psikolojik baskı ile nasıl başa çıkılabilir.

GELECEK KAYGISI İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR

Kaygının optimum düzeyde varlığı aslında kişinin kaygı duyduğu unsura karşı harekete geçmesine, çözüm üretmek için çabalamasına sebep olur. Bir başka deyişle, kaygı hissettiğimizde kendimizi o durum konusunda uyarır, önlem alır ve tehdidi azaltmak için harekete geçeriz. Bu sebeple, günlük hayatımızı işlevsiz hale getirmediği sürece kaygının olması var olan şartları iyileştirmek için bir itici güçtür. Kaygı, algılanan tehlikelere karşı bizi uyararak harekete geçmemizi sağlar. Üniversite sonrası süreçte gençler arasında mesleki kararsızlıklar ve belirsizlikler oldukça yaygındır. Dolayısıyla, bu süreçte kaygı duyuyor olmak normaldir ve birçok insanın yaşadığı bir durumdur. Geleceğe dair kaygı duymak, gelecekte başarısız olacağımız endişesidir. Başarısız olacağımızı düşündüğümüz zamanlarda kendimize dair negatif şeyler düşünmeye başlarız. Bu tutumumuz kendimize olan güvenimizi zedeleyebilir ve çaba gösterme konusunda kendimizde yeterli gücü bulamamamıza sebep olabilir. Bunun sonuncunda da gerçekten başarısız olabiliriz. Bunun yerine daha önce üstesinden geldiğiniz zorlukları ve kişisel gücünüzü kendinize hatırlatacak ifadeler kullanmak daha faydalı olabilir. Geleceğe dair yaşanılan kaygının en büyük nedenlerden biri belirsizliktir. Geleceğe dair plan yapmak önümüzdeki belirsiz süreci daha belirli bir hale getirmemize olanak sağlar. Yaşanılan bir aksilik karşısında alternatif bir planı olan kişiler genellikle krizden daha az etkilenirler. Bu sebeple, birden çok seçeceğin bulunduğu bir planlama yapmak, bir yol haritası belirlemenizi sağlayarak olumsuz bir durumla karşılaştığınızda alternatifleriniz olduğunu hatırlamanıza olanak tanır. Genellikle yaşanan olumsuz bir durumdan çok zarar gören kişiler bu olumsuzluk karşısında alternatifi olmayan yani hazırlık yapmayan kişilerdir. Hedefin belli olmadığı noktalarda da kaygı artar. Yol haritası bu nedenle de oldukça önemlidir. Kaygı anında hedef belirlerken zaman zaman gerçekçi olmayan ya da var olan şartlar için çok yüksek olabilecek hedefler belirleme eğiliminde olabiliriz. Öncelikle, daha kolay gerçekleştirebileceğimiz hedeflerden başlamak kendimize olan güvenimizi arttıracağı için kaygımızı kontrol altına almamızı sağlamamızda faydalı olabilir. Örneğin, planladığınız ve başarmayı çok istediğiniz bir iş mülakatı için hazırlık aşamanızı planlarken mülakatta karşınıza çıkabilecek sizin daha hakim olduğunuzu düşündüğünüz konulardan çalışmaya başlayabilirsiniz.

Son olarak, yaşanan kaygı aşırı olduğunda kişinin günlük hayatını olumsuz etkilemeye başlayabilir. Böyle bir durumda psikolojik destek almak faydalı olacaktır.

KAYNAK: https://www.yasantipsikoloji.com/kisisel-gelisim/gelecek-kaygisi-yasayan-gencler