Konu, geçen hafta sosyal medyada ki tartışmaları görünce bu haftanın yazısı olsun istedim. Aslında sosyal medyadan çirkin üslup yüzünden uzaklaşmıştım. Ancak yeni bir hesap açarak facebook’ ta yazı ve yorumlarıma arkadaşlarımın da ısrarıyla yeniden başlıyorum.

Tartışmaların odağında elbette rekabet var. Olması gereken de bu tabi ki. Ben, yaşadıklarımın ışığında ve sağduyumun etkisiyle bir yorum yapmadan önce bir durum tespiti yapmak isterim. Amatör spor dalı olan futbolu nasıl görmeliyiz? Futbol, gençlere neyi öğretmeli öncelikle? Futbol toplum hayatımıza ne katmalı? Kişilik gelişimini nasıl yönlendirmeli?

Biliyorum, çoğunuz bu soruları görünce bırak “felsefeyi” dersiniz. Oysa “sonuç” değil, o sonuca giden yolları hazırlayabilmek önemli.3-5 oyuncu transfer eder şampiyon olursunuz, ya sonra?

Amatör spor para kazanma amacıyla yapılmaz. Şampiyonluktan daha önemli amaçlar içerir. Hani demiş ya Atatürk “ben sporcunu zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim”.Önceliğimiz gençlerin ruh ve fizik sağlığı olmalı. Onlara “moral değerleri” kazandırabilmeliyiz. Emeğin, çalışmanın, disiplinin gerekliliğini, bunun sonucunda gelen başarınınsa en yüce ödül, yani ”saygınlık” olduğunu öğretmeliyiz. Bizden daha başarılı olan takımları kutlamalı, onların başarı yollarını iyi incelemeliyiz. Yabancı oyuncu çok kaliteliyse ve ondan takımın öğreneceği özellikler varsa “geçici” olarak evet denebilir. Bilelim ki sadece kendi gücümüze güvenmek gerekir ve bu sadece çok çalışmayla sağlanır.

Peki, beldemizde ki onca spor kulübü nasıl ayakta kalmalı? Eskiden bildiğim, Amatör Spor Kulüpler Fedarasyonu cüzi de olsa maddi yardım yapardı. Tabii “devede kulak”.Şimdilerde sanırım belediye bütçelerinde de bir pay ayrılıyor. Yerel yönetimler, dönemlerinde, sadece reklam uğruna (şampiyonluk!) yani profesyonel takımlara özenen bir politika güderlerse “saman alevi” başarılar! Gençlere değil onların siyasi anlayışlarına oy getiriyor. Gelin bu anlayışı yıkalım. Tüm spor kulüplerinin temel gereksinimlerini karşılayacak bir ekonomik modeli konuşalım. Amacımızı belirleyip el birliğiyle dostça, samimi bir yaklaşımla maddi kaynakları en iyi verimle şeffaf bir anlayışla kullanalım.

Yerim doldu. Umarım ileride bu önerimi gerçekleştirecek bir siyasi zemin buluruz. Hoş, mevcut yönetici arkadaşlar da bunu bugünden ele alabilirler. Tabii isterlerse ve de neyi hedeflediklerinin bilincinde olurlarsa.

Sağlıcakla kalın.