Polis Evi’nde gerçekleştirilen basın toplantısına birim müdürleri ile ilçe emniyet müdürlerinin yanı sıra Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Denizli’de göreve başlayalı 15 gün geçtiğini belirten Yıldız, Ağrı’dan sonra Denizli gibi güzel bir ilde görev yapacak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konuşmasında, Denizli’de göreve başlaması ve ardından kurum içinde yapılan yer değişikliklerinin Denizli basınına ‘deprem’ olarak yansımış olmasına da değinen Yıldız; “Atanma sonrası Denizli’ye gece on iki gibi kendi arabamla geldim. Ailemle birlikte polis evine yerleştim. Ertesi gün, önce arkadaşlarla toplandık, önce çalışma arkadaşlarımın beni anlaması lazımdı. Onlarla toplandık, genel çerçeveyi çizdik. Çalışma şeklinin nasıl olacağını, tavrımızın, tarzımızın nasıl olacağını anlattık arkadaşlarımıza. Pazartesi işe başladık, Salı günü çalışacağımız arkadaşların bulunduğu atama listesini sayın valimizin onayına sunduk ve atamalarını yaptık… Akşama bir baktık ‘Denizli’de Deprem’. Bizim bu yer değişikliğimiz değişik yerlerde çalışacağımız yeni arkadaşlarımızı belirlememiz her halde basın tarafından deprem diye algılandı.” dedi.

Konuşmasının devamında kendisini tanıtan Yıldız, görev yaptığı yerleri, FETÖ yapılanması nedeni ile yaşadığı sıkıntıları basın mensupları ile paylaştı.

Polis profilinin nasıl olması gerektiğini ve çizgilerinin ne olduğunu çalışma arkadaşları ile paylaştığını bu çizgilerin dışına çıkanların ise onları korumayacaklarını dile getiren yıldız konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Polis, kimsenin diline, dinine, cinsiyetine, ırkına, soyuna, mezhebine bakmaz. Devletin kamu düzenini sağlamakla görevli silahlı kolluk gücüdür. Devletin verdiği bu yetkiyi sonuna kadar en iyi şekilde kullanmak zorundadır. Tekrar söylüyorum, bu yetkiyi kullanırken de kimsenin diline, dinine, ırkına, soyuna, eteğine, türbanına, başörtüsüne falan bakmaz, bakmayacak yani. Sadece devletin kanunlarının, kurallarının, çizgisinin aşıldığı zamana kadar. Yani herkese eşit mesafede olacak, hiçbir kimseye yaptığı muamele dolayısıyla kimseye ‘ben Ağrı’lıyım, Trabzon’luyum bana o yüzden böyle bir muamele’ yapıldı izlemini hissetmeyecek şekilde davranış şekli ortaya koyacak memurlar yetiştirmemiz lazım, onu yapmaya çalıştım. Başarabildiysem ne mutlu, değilse inşallah bizden sonra gelenler başarmaya çalışır. Biz bu çizgiyi böyle koymazsak devletin vatandaşla birebir direk karşı karşıya geldiği bir teşkilat mensupları olarak devleti de lekeleriz arkadaşlar, ben buna inanıyorum.

Sokakta yaptığımız her bir doğru her bir yanlış devlete, devletimizi idare edenlere yorulur, ‘demek ki böyle istiyorlar ki bunlar böyle yetişmiş böyle yetiştirilmiş bunu yapıyorlar’ derler. O yüzden bizi idare edenleri de zan ve töhmet altında bırakmamak adına böyle bir anlayışın yerleşmesini gerektiğine inandığım için ona gayret ettim. Burada da aynı şekilde görev yaparken arkadaşlara söylediğim odur. Aksine olmayacaklar mı? Art niyetli olmayacaklar mı? Evet art niyetlilerde olacaklar ama bizim çizgimizin bu olduğunu bilin arkadaşlar, biz herkese eşit mesafede durup, devletin kanununa kuralına uyan her bir vatandaşımızın başımızın üzerinde olduğu şekliyle bir anlayış, yürütmeye çalışacağız burada. Bunu bozmaya çalışanlar olacak. Bunun dışına çıkmaya çalışanlarla ilgili de elimizden geldiği kadar adli idari her şeyi sonuna kadar yapacağımızı hem teşkilat biliyor artık, anladılar. 15 günde ben onu anlata bildiğimi düşünüyorum. Yani bu çizginin dışına çıktığı için korumayacağız, bundan emin olabilirsiniz.”
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız basın mensupları ile çektirdiği hatıra fotoğrafı ile programı noktaladı.

Editör: Haber Merkezi