EMİRCİK KÖYÜ
Emir: Buyruk, komut.
Emir: Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı.
Emir Eri: Subayların kıt’a veya daire dışında buyruklarında bulunan er.
Emir Subayı: Yüksek rütbeli komutanların emrine verilmiş subay.
Emirlik: Bir emir ile yönetilen bölge.
Emircik: Yalıçapkını, İskele kuşu.

Köyün Emircik adını, Balçıkhisar’ı kuran komutanın emirlerinden (Emir erlerinden) birinin buraya yerleşmesi ile “Emircik”ı olarak aldığı bilinmektedir.
Bu konuda halk arasında söylenen çeşitli rivayetler vardır. Buna göre:
1-Balçıkhisar’ı kuran komutanın emirlerinden birisi isyan ederek, şimdiki Emircik köyünün bulunduğu yere yerleşir.Beraberindekilerle birlikte oluşturulan bu yerleşme zaman­la büyür ve Emircik adıyla anılmaya başlar.
2-Emir subayı olan Küçük Mehmet Paşa şimdiki Emircik’e yerleşir daha sonra bu ortaya çıkan yerleşme kurucusu olan Emir’in sıfatıyla ve ortaya çıktığı dönemde Balçıkhisar’dan küçük olması nedeniyle Emir-cik şeklinde ifade edilm­eye başlanır.
Her iki söylentide de adı geçen Emir ve eşinin mezarlarının köy içinde bulunduğu tahmin edilmektedir.
Yine söylendiğine göre Emir’e padişah tarafından geniş bir arazi verilmiştir. Bu nedenle köyün Ağası durumunda olan Emir bu tarlaları parselleterek halka dağıtmıştır. Halen köydeki bu arazilerin büyük bir bölümüne Paşallık (Paşalık) denilmektedir.

EMİRHİSAR KASABASI – 2

Emir Ağa’nın köye çok büyük hizmetleri olmuştur. Bu bağlamda köylünün ihtiyacı olan suyu sağlamak için bağlı bulundukları Şıhlı (Işıklı) kazası yetkililerine Işıklı kaynakların­dan su almak için müracaat eder. Fakat bu istek olumlu karşılanmaz. Bunun üzerine Emir Ağa İstanbul’a gider ve buradan Işıklı’dan su getirme fetvasını (iznini) alıp gelir.
Daha sonra Işıklı kaynağından itibaren köy arazisini sulayıp geçen buradan ince köye ve oradan da Büyük Menderes’e dökülen büyük bir ark (toprak kanal) kazdırılır. Halen bu tapunun mevcut olduğu söylenilmektedir. Tapuda 14 metre genişliğinde gözüken ark tapulu olduğu için günümüzde kullanılmadığı halde kapatılamamaktadır.
Köyün kuruluşu ile ilgili olarak bu anlatılanları destekleyecek birçok yer, mevkii ve sülale adları bulunmaktadır. Günümüze kadar ulaşan bu adlar şunlardır;
·Paşallık ( Paşalık) Mevkii: Bizzat Emir’in kendi adına ekip kaldırdığı arazilerin olduğu düşünülen mevkii.
·Saray Avlusu Mevkii: Köy kurucusu Emir’in ve himayesindekilerin yaşadığı, mekân tuttukları yer. Şimdiki bu mevkide Tiftikler, Talamanlar ve Hacıonbaşılar oturmaktadır.
·Serdarlar Sülalesi: Asayişi temin eden kişilerin bulunduğu sülale. Bu sülalenin şimdiki soyadları Ulu’dur.
·Kâhyalar Sülalesi: Ağa’nın konağında çiftliğinde türlü işleri yapmakla görevli olanların bulunduğu sülale olmalı. Şimdiki soyad­ları Avcı’dır.
Kadılar Sülalesi: Dönemin mahkeme başkanının bulunduğu sülale olmalı. Şimdiki soyadları Kutlu’dur.
Kâtipler Sülalesi: Yazışma (sekreterlik) işlerini yapan kişilerin bulunduğu sülale. Şimdiki soyadları Güzel’dir.
Köydeki Türk yerleşmesinin kuruluşuna ışık tutabilecek olan en önemli eser şimdi Emircik Mahallesi Mezarlığında bulunan camii’dir. Sadece minaresi günümüze gelebilmiş olan bu camiden bugün her hangi bir iz kalmamıştır. Araştırma Görevlisi F.Toruk’un tespitlerine göre. Dedeköy Cami minaresi ile aynı özellikleri barındıran bu minare “Erken Osmanlı” dönemi eseri olup 1375-1450 yılları arasına tarihlenmektedir. Bu tarihi baz alacak olursak, Emircik köyünün 14. ya da 15. yy. içerisinde kurulduğu düşünülebilir. Fakat 1530 yılındaki (16. yy.) köyleri gösteren “Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defter”inde Emircik köyü yer almamaktadır. Bu durumda şu tespitlerde bulunabiliriz:

1-Balçıkhisar köyü Emircik köyünden daha önceleri kurulmuştur. Çünkü Dedeköy’de yer alan Türbe Germiyanoğulları döneminde (13. yy ). Emircik Camisi’nin Minaresi ise Erken Osmanlı döneminde (14. ya da 15. yy.) yapılmıştır.

2-1530 tarihli (16. yy.) kayıtlarda Emircik adının olmaması bu köyün o dönemde var olmadığının kanıtı kabul edilebilir. Emircik Camisi ise bir köy camisi olmayıp, o dönemde çevre köylerin ortasında bulun­duğu için, çevre köylere hizmet veren ortak kullanıma açık bir camii olabilir. Nitekim Dedeköy Camii de yerleşme birimlerine uzak olmasına rağmen, çok yakın zamana kadar çevresindeki en az üç köyün halkına hizmet vermiştir.

3-Emircik Köyü Camisinin bilinen bir adı günümüze kadar gelmemiştir. O nedenle camiye “Anonim Camii” adı verilebilir. Camii tümüyle yıkıldığına göre bundan sonra kalan minareye sahip çıkılmalı diye düşünüyorum.

Kültürel Yapı
Emircik Köyü’nde kadınların okuduğu yolma havası (Kaynak kişi: Mehmet Reşit AKAY)
Gara papur gayda gel
Eskerini sayda gel
Benim yarim eskerde
Öldürmeden alda gel.
Hadilen hadilen
Armudu kestim dalinden
Beni ayırdılar nazlı yârimden.
Hadilen hadilen
Çaylar bulanık akmıyor
iki dene yarim var da
Heç biri bana bakmıyor.
Ufacık çakılınan gale yapılmaz
Elin sevdiğine nişan takılmaz
Hadilen hadilen
Armudu kestim dalından
Beni ayırdılar nazlı yârimden.

Not: Kasaba ile ilgili tespit edilen pek çok bilgi bulunmasına rağmen yerimizin kısıtlı olması nedeni ile kullanılamamıştır. Bu bil­giler ayrı bir çalışmada değerlendirilecektir. Bilgilerine başvurduğumuz kaynak kişilere teşekkür ederim.

Editör: Haber Merkezi