6) Dünya, başıboş gezen bir kara deliğin çok yakınından geçebilir.
Kara delikler, Hollywood’un en sevdiği ikinci ölüm gezegeni şekli olabilirler. Bunun sebebini görmek zor değil. Bunlar gizemli oldukları kadar korkutucular da. İsmi bile uğursuz.
Haklarında pek bir şey bilmiyoruz fakat bildiğimize göre o kadar yoğunlar ki, bir kara deliğin olay ufkundan ışık bile kaçamıyor. Üstelik bilim insanları, ‘geri tepen’ kara deliklerin uzayda başı boş şekilde gezdiklerini düşünüyorlar, tıpkı serseri gezegenler gibi.
Bunlardan birinin güneş sisteminden geçmesi, akıl almaz bir durum değil. Küçük bir kara delik, Dünya’nın yanından sorunsuzca geçebilir fakat Ay’ın kütlesinden daha büyük olan bir kara delik, büyük sorunlara yol açabilir. Eğer ışık kaçamıyorsa, Dünya da kesinlikle kaçamayacaktır. Yeterince büyük ve serseri bir karadelik olursa, geri dönüşün olmadığı noktadan sonra neler olabileceğine dair iki tane görüş var.
Olay ufkunun ötesinde, atomlar tamamen kopana kadar esneyebilir. Diğer fizikçilerin kuramına göre ise, evrenin tam sonuna düşebiliriz veya kendimizi tamamen farklı bir evrende bulabiliriz (bunlar bilimsellikten uzak spekülatif, sadece kişisel düşüncelerdir).
Geri tepen bir kara delik, Dünya’yı ıskalasa bile, depremlere ve başka yıkımlara sebep olacak kadar yakından geçebilir, bizi Güneş Sisteminden kovabilir veya döne döne Güneş’e doğru gitmemize yol açabilir.
7) Dünya’nın atmosferi, bir gama ışını patlamasıyla yok olabilir.
Gama ışını patlamaları veya GRB’ler, Evren’deki en güçlü doğa olaylarından birisidir. Bunların çoğu, devasa yıldızlar öldüğü zaman çökmelerinin sonucunda meydana gelir. Küçük ve kısa bir patlama, güneşimizin ömrü boyunca üreteceği enerjiden daha fazla enerji yayabilir.
Bu enerjinin ozon tabakasını yok etme, Dünya’yı tehlikeli morötesi ışıkla istila etme ve ani, küresel soğumayı tetikleme potansiyeli var. Aslında, Dünya’ya doğrulmuş eski bir GRB, Yeryüzünde gerçekleşen 440 milyon önceki ilk kitlesel yok oluşa sebep olmuş olabilir.
Neyse ki Fermi Gama Işını Uzay Teleskobunun proje yönetici vekili David Thompson, National Geographic dergisine GRB’lerin aslında pek endişe kaynağı olmadığını söylüyor. Kendisi dergiye, söz konusu tehlikenin, “ABD’nin Maryland eyaletindeki Bowie şehrinde yer alan evimin tuvaletinde bir kutup ayısı bulduğu zaman karşılaştığı tehlikeye eşdeğer” olduğunu söylüyor.
8) Evren, nihai “Büyük Yırtılma”sında parçalara ayrılabilir.
Bu şey aslında sadece Dünya’nın değil, bütün evrenin sonunu getirebilir. Fikir şöyle: Karanlık enerji adı verilen gizemli bir güç, giderek artan bir hızda evreni parçalara ayırıyor.
Eğer bu durum, tıpkı şimdilerde olduğu gibi hızlanmaya devam ederse, belki şu andan itibaren 22 milyar yıl sonra, atomları bir arada tutan kuvvet başarısız olacak; ve evrendeki bütün maddeler çözülerek ışınım haline gelecek.
Fakat “Büyük Yırtılma”nın gerçekleşeceğini varsaymak işe yaramaz bir şeydir; insanların hayatta kalmayacağı küresel bir felâketten sonra ne olacağını kim bilebilir ki? Bazı mikropların hayatta kalıp, daha karmaşık bir yaşamın tohumlarını yeniden ekmeleri mümkün.
Fakat gerçekleşen yıkım topyekun olursa, en azından bir yerlerde bazı başka zeki yaşam şekillerinin var olmasını ümit edebilir ve onlara saygılarımızı sunabiliriz.
Kaynak : https://www.kozmikanafor.com/dunyanin-sonu-icin-alternatiflerimiz-neler/