‘Nerede o eski bayramlar?’ diye başlayan cümleleri hepimiz biliriz.

Ah nerede o eski arife günleri diye de bir cümle söylemek isterim.

Çünkü Arife günlerinin mantığı bile bir değişik geldi bana bu bayram.

Çok kıymetli büyüklerimizin, arkadaşlarımızın mezarlarını ziyaret ettikten sonra sokakta bakkalların önlerinde oturmuş ‘küçük’ bekleyen; yani hayır dağıtılmasını bekleyen çocukların davranışları beni oldukça düşündürdü.

Çocuklara çikolata dağıtmak üzere kendilerini çağırdığımda doğrudan kutuya ellerini daldırıp; bütün çikolataların yerlere saçılmasına sebep oldular.

Bazısı daha çok çikolata alırken bazısı da baktı kaldı, torbalarını dolduramadılar.

Ne kadar uyarsam da; çikolata kutusuna topluca saldırı yapmaktan vazgeçmediler.

Ve adaletsiz bir durum oluştu saniyeler içinde…

Hemen bizim zamanımızdaki Arife günlerine gitti aklım:

Büyüklerimiz hayır dağıtırken biz tek tek elimizi uzatır ve tepsiden bir tane alırdık.

Yahut büyüklerimiz; torbalarımıza kendileri birer birer bırakırdı ikramlıkları.

2000’li yıllardan bu yana ne değişti de, çocuklar birbirine saygı duymadan, bencilce, aceleyle hayır kapma yarışına giriyorlar?

Onlar sadece çocuk… Bunu oyun gibi görüyor da olabilirler.

Ama bence temelde değişen başka şeyler de var.

Nerede o eski küçükler? Küçüklere ikram edilen Arife günü hayırları?

Düşündürücü değil mi?

Çocukların torbalarını adilce dolduramadığı bir Arife günü akşamından hepinizi selamlıyorum ve saygı sevgi içerisinde güzel bir bayram diliyorum.

Esen kalınız…