Türkiye’de uygulanan politikalarla tarımda küçük çiftçilik tasfiye edildi. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle çiftçi üretim yapmakta zorlanıyor. En önemli girdi olan mazotun pahalı olmasının nedeni uygulanan yüksek oranlı vergilerdir. Tarıma verildiği iddia edilen destek ise toplanan verginin altında kalmaktadır. Ucuz mazot ile hem çiftçi daha uygun maliyetle üretim yapacak, hem de maliyetler düşeceği için tüketiciye de olumlu yönde yansıyacaktır. Benzer uygulamalar diğer girdilerde de uygulanırsa çiftçiler rahat bir nefes alacaktır. Tarım kesiminde, Ziraat Odaları, kooperatifler, üretici birlikleri, ürün konseyleri gibi örgütler olmakla birlikte, tarım kesiminin sorunlarını dile getiremiyorlar.
Katma değerli üretimle, kooperatifler yoluyla tarım kesimini güçlendirmek durumundayız. Hollanda, Konya büyüklüğünde araziye sahip olduğu halde ABD’den sonra dünyaya tarım ürünü ihraç eden ülke konumundadır. Anadolu toprakları verimli topraklardır. AB’den buğdayı, Kanada’dan mercimeği ithal ediyoruz. Kanada’nın büyük kısmı karlarla kaplı olmasına rağmen tarım ülkesi konumundadır. Kaliteli üretim için tarıma yatırım yapılmalıdır. Bir yerde sorun varsa önce teşhisini koyup çözüm önerileri sunmamız gerekiyor. Topraktan para kazanmanın yolu on bin, on beş bin üyeli kooperatiflerin kurulmasından geçmektedir. Soframızdaki gıdaların büyük bir kısmının ithal olması canımızı acıtıyor.
Üreticiden tüketiciye komisyonculuğun fiyatını devlet belirlemektedir. Pazarcının ve marketçinin satış fiyatına komisyoncu da olduğu gibi sınırlama getirilmelidir. Tarımın yapısal sorunlarının çözülmesi, kırsal kalkınma politikalarının tarım politikaları ile uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Üretici eğitim ve refah düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal desteklemelerin amacına uygun olarak sürdürülmesi, iklim değişikliğine karşı daha rasyonel önlemlerin ve politika araçlarının geliştirilmesi gerekiyor.
Üreticiler, kredilerle kredileri kapatmaya çalışırken daha fazla borçlanmaktadır. Üreticiler borç batağında, ipotekli, hacizli durumuna düşmüşler. Ülke kaynaklarının savurgan bir şekilde kullanılması, üreticinin bitirilmesi, betonlaşmanın yatırım olarak sunulması, ekonominin borçlanma ile finanse edilmesi sürdürülebilir bir durum değildir.
Memleketim Çivril, eskiden üzümüyle tanınırdı. Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle tarım kesimi umudunu üzüm yerine meyvecilikte görerek bol miktarda elma ve şeftali yetiştirmeye başlamıştı. Ancak, girdilerin yüksek olması ve pazarlama sorunları nedeniyle üretici hayal kırıklığına uğradı. Şeftali, elma ve ayçiçeği üreticileri yerel komisyoncuların eline bırakılmış. Hangi ürüne ne kadar prim verileceğini önceden öğrenemiyor, ürününü satamıyor. Destekleme fiyatları önceden açıklanmıyor.
Sonuç olarak; tarım kesimi zor durumdadır, kaderine terk edilmiş durumdadır. Vakit geç olmadan küçük aile çiftçilerinin kullandığı mazot, ilaç, tohum ve gübreden vergi alınmamalıdır. Çiftçinin ürününü satamama veya bedelini alamama endişesi ortadan kaldırılmalıdır. Su ve elektrik daha ucuza sağlanmalıdır.