“12 Eylül 1980 Darbesi öncesi ortalık karışıktı, at izi ile it izi birbirine karışmıştı. Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 1980 Ocak ayında: “Doğu da karlar erir erimez darbe olacak” diyerek hükumeti uyarmıştı. O günlerde dönemin siyasi liderleri Ecevit ile Demirel hasımlar, sonraki yıllarda kanka oldular. Bir araya gelip cumhurbaşkanı bile seçemediler. O günün siyasi parti liderleri memleketi, hepsi bir olup göz göre göre el birliği etmişcesine darbeye götürdüler.”

Kırk bir yıl öncesi tarihi ve anılarını anlatan dostum, yorulmuş gibiydi. Biri ile dost, arkadaş olmak için aynı yaştan olmaya gerek yok. Bazen 90 yaşında bir adamla da dost olabilirsiniz, bazen de 10 yaşında bir çocukla. Önemli olan saygı, sevgi ve anlaşabilmek, konuşabilmek. Bir bardak çay ikram ettim, içerken biraz dinlensin istedim. Nasılsa daha zamanımız da vardı, konuşulacak anılarda…

İhtiyaç halinde içer düşüncesiyle bardak içinde suyunu da koydum. Hatırlayanlar bilir, darbe öncesi günlerde Turgut Özal, darbe yapacak askerlere ekonominin gidişatı ile bilgi verir, bazılarına göre de “darbeye daha zaman var” gibi mesajlar verirdi… İşte o brifingli günlerde Özal’ın su bardağının boşaldığını gören Paşa Bülent Ulusu o bardağın boş olmasına razı gelmez, duyarlı davranır… Rahmetli Özal, sonraki yıllarda bu jesti unutmaz. Kenan Evren başbakan olarak Turhan Feyzioğlu’nu atamak isteyince, engel olur, Özal’ın da tavsiyesi ile Bülent Ulusu Paşa, başbakan olur.

Bir bardak su deyip geçmeyin. Öyle bir an gelir ki, hatırı büyük olur… Darbe öncesi oluk gibi akan kanlar, bir gün sonrası bıçak gibi kesilir.

Darbe sonrası gençler, Kenan Evren Paşanın da aynen dediği gibi: “Bir sağdan, bir soldan asılıyor.” Yaşı küçük olanlar da büyütülerek asılıyor.

Darbe sadece ülkemizde ses getirmiyor, dünya da, Avrupa, Asya ve Amerika’da da yankılanıyor. Amerika Başkanı soruyor, “Neler oluyor?” diye. Amerika Başkanına adamları, diyor ki: “Endişeye mahal yok sayın başkanım, bizim çocuklar darbe yaptı!..”

“Bizim Çocuklar” derken, her şey anlayana. Atalarımızın da dediği gibi: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”