Kaymakam, “nasıl yani?” diyince. Öğretmenimiz: ”çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese aynı yapın. Ayrım yapmayın” diye tembih etti. Sana ayrım yaparsam başkalarına haksızlık olur. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım, O ilacın annemin hastalığına şifası olmaz!

Genç Kaymakam, hayatının en iyi dersini almıştı. Ağlamamak için kendini zor tuttu. Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi. Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi. Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçe de görev yaptığı sürece ilgi gösterdi. Boyacı çocuktan duyduğu “BİZDE HERKESE AYNI OLUR” cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı. Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı!

Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye salondakilere sormuş. Hiç ses çıkmamış tabii. “Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok. Fiyatı artırarak 5.000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma! Demiş.

Doğan Hoca da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuştur!

Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? Acaba yalan söyleme konusunda, kul hakkını çiğneme konusun da bu kadar hassas olamaz mıydık? TMO da ucuz yağ kuyruğun da 20-30 teneke yağ aldım diyenler gördüm. İhtiyacın kadar alsaydın alamayan kişilere de alabilse dediğimdeçaldımmı? Parasını verdim aldım diyen kişi kul hakkına girmiş olmuyormu? Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez mi?

Görklü Ulu Tanrı kul hakkı için “Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder” der. Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba?

Kutsal Ramazan ayı bol ve bereketli olsun. Durumu iyi olanların değil, Zor durum da olanların nasiplendiği iftar sofralarının çok olması dileğiyle Ramazan ayınız kut’lu olsun.

Esen Kalın…