Belirli süreli sözleşmelerin kurulması için esas olan objektif bir nedenin varlığıdır. Objektif neden; belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkmasıdır. Sadece bir projeye bağlı olarak (projenin süresi, niteliği de önem arz etmektedir) yukarıdaki şartları da sağlamak suretiyle, belirli süreli iş sözleşmesi düzenlenebilmektedir. Ancak ardı sıra gelen projelerde belirli süreli iş sözleşmesi yapılıyorsa bu durumda sözleşme belirsiz olarak değerlendirilebilmektedir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Belirli süreli sözleşmelerin kendiliğinden sona ermesi esastır. Belirli ya da belirsiz süreli olsun, 1 yılı aşmış bir hizmet süresi ile çalışan kişinin sözleşmesinin feshedileceğinin ya da yenilenmeyeceğinin işveren tarafından beyanı bir fesihtir ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir.
Belirli süreli iş sözleşmeleri sözleşme sonunda kendiliğinden sona erdiğinde kıdem tazminatı hakkı doğmayacaktır. Burada genel kabul gören uygulama belirli süreli sözleşme şatlarının sağlandığı belirli süreli sözleşmeler için sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ödenmeyeceğidir. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisnadır.
Kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erer ise kıdem tazminatı ödenecektir. Çünkü ortada bir fesih iradesi olacağından sözleşme belirli süreli olma özelliğini yitirecektir. Örneğin, askerlik, emeklilik, evlilik (kadın için) gibi nedenlerle sözleşme sona erdiğinde ise belirli süreli sözleşme bile olsa kıdem tazminatı hakkı doğar.
Aynı zamanda Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, özel okul işverenlerinin sözleşmesi yenilenmeyen öğretmenlere kıdem tazminatı ödemesi gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 25 Haziran 2019 tarihinde aldığı 2016/1725 esas numaralı, 2019/14022 sayılı emsal kararı). Söz konusu Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Kararında;
“Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesinden önce taraflardan biri yenilememe iradesini ortaya koymuşsa, yenilemeyen tarafın iradesine göre kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılamayacağı araştırılmalıdır. İşveren yenilememe iradesini göstermiş ve haklı nedene dayanmıyor ise bir yıllık kıdem koşulu gerçekleştiği takdirde kıdem tazminatı ödenmelidir.” denilmektedir.
Özel okul öğretmenleri ile yapılan sözleşmenin süreli yapılmasının kanun gereği olduğundan, işverenin sözleşmeyi yenilememe yönündeki iradesinin haklı bir nedene dayanmadığından hareketle ve aynı zamanda çalışanların da emeği göz önünde bulundurulduğunda, öğretmenlere kıdem tazminatı ödenmeye devam edilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, tartışmalı bir konu olan belirli süreli sözleşme ile çalışanlara da işveren feshi (4857/25-II hariç), askerlik, emeklilik, evlilik (kadın için) gibi kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren gerekli şartlar sağlandığında kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Belirli süreli iş sözleşmeleri sözleşme sonunda kendiliğinden sona erdiğinde kıdem tazminatı hakkı doğmayacaktır.