Bir gün arkadaşlarla sohbet esnasında bir arkadaş Belediye başkanı olsanız neler yaparsınız diye sordu, Herkes bozuk yolları tamir ederim, Park sorununa çözüm bulurum, Çiftçi kooperatifi kurar çiftçilerin ürünlerini alıp pazarlarım, Camız çiftliği kurar süt ve ürünlerini satarım, park ve bahçelerin bakımına önem veririm, Gölde Sal turizmi yaparım vs. saydılar.

Konuşma sırası bana gelince; Önce hangi partiden seçildiysem parti rozetimi çıkarırım daha sonra Belediyedeki kurumlara ve işletmelere işleri iyi yürütecek partili, partisiz ayırmadan liyakatlı kişileri getiririm ve bunları denetleyecek başkan yardımcılıklarına bu işlerdeki personel vatandaş sorunlarını çözebilecek kişilerin gelmesini sağlar kendi partimde o konuda yeterli kişi yoksa başkan yardımcısını Muhalefetten liyakatlı dürüst bir kişinin olmasını sağlarım. Belediyeyi iş bulma kurumu olmaktan çıkarırım. Çarklar dönmeye başladımı haftanın belli günleri vatandaşla iç içe olarak partili, muhalefet ayırmadan ve öncelikle az oy aldığım yerleşim yerlerini ziyaretlere başlarım. Meclis toplantılarını Meclis üyelerinin bir angarya olarak görmesini engellemek üzere toplantıdan birkaç gün önce partilim ve muhalefetten en az 10-12 Meclis üyesini ziyaret ederek gündemi değerlendirir yapılabilecekleri konuşur notlar alır karşılıklı bilgi alışverişinde bulunurum. Milletvekili olan partilerin vekillerin de katılabileceği toplantılar düzenler şehrimiz için yapılabilecekleri tartışır konuşurum devamlı vatandaşla iç içe olunca sorunları çözmesi daha kolay olur diye devam ediyordum arkadaşın birisi gülümseyerek hayal kuruyorsun dedi.

Hayal kurmuyorum siz bana bu söylediklerimi yaptıracak bir parti var mı? Onu söyleyin bunları başta seçildiğim hangi partiyse onlar muhalefetten belediyeye atama yaptı kendi partisini dışlıyor diye ertesi gün Parti genel merkezine şikayet ederler veya ilk günden bazı muhalifler görüyor musunuz başaramayacak bizden yardım almaya başladı derler, zaten benim de Belediye başkanlığı gibi bir derdim yok Unutmayın makam koltuğuna verasetle değil ferasetle oturulur diyerek size yıllar önce yaşanmış bir Ziraat Mühendisi arkadaşın anlattığı bir olayı anlatıp konuyu bağladım;

Geçmiş zaman da bir ile yeni Tarım İl Müdürü atanır yılsonunda Bakanlığa o İl’e ait tarımsal ve hayvansal bilgiler bildirilecektir. Daha önce gönderilen bilgileri incelerken Yabani domuz sayısının hep 500 olarak yazıldığı dikkatini çeker. Bu hayvanlar hiç mi üremedi diyerek sayıyı 750 yazarak gönderir. Şubat ayında bakanlıktan gelen yazı da İl genelinizde yabani domuz sayısın da artış gözlenmiş olup neden ve sonuçlarının bildirilmesini talep eden bir yazı gelir. İl Müdürü yaptığı işgüzarlığın büyümemesi için 1 ay sonra bakanlığa yazdığı yazı da; İlimiz de sürek avı düzenlenmiş yabani domuzların Komşu ilimiz olan şu il sınırlarını geçtiği, il sınırlarımız da 500 civarı yabani domuz kaldığı tespit edilmiştir diyerek bilgi verir.

Büyük halay için büyük davul gerekmez. Sağıra davul çalmanın faydası olmaz derler.

Esen Kalın.