Hep eskilerden bahsediyorsun diyorlar. Biz tuhaf bir nesiliz. Diz boyu kar yağdığı halde okulları tatil olmamış. Hiçbirinin renkli çocukluk resmi Hatta hiç bebeklik, çocukluk resmi olmamış. Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş. Ama hepsi Şimdiki profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan bir tuhaf nesiliz. Bizim Nesil en genci 50 en delikanlısı 75 yaşın da. Şeker çuvalından pantolon, kara lastikten ayakkabı giymiş. Bir zeytin, küçük bir peynir parçasını 3 kere ısırarak katık etmiş. Evde inek beslemiş, kendine okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, ilkokul da Yurttaşlık bilgisi, Ortaokul da geometri, lise de mantık, felsefe, sosyoloji okuyan bir nesiliz. Okul da 3 yazılı 1 sözlü sınav olan, kopya çeken, kopya hazırlarken, çekerken bile öğrenirdik. Şimdiki nesil gibi kulağımızı çeken, azarlayan öğretmenimizi evde şikayet edemezdik, çünkü bizim büyüklerimiz 7 sülalemizi toplayıp çocuğumuzun psikolojisini bozdun diye okul basmazdı. Biz eğer öğretmenimizi şikayet edersek evde birde büyüklerimizden azar işiteceğimizi bilirdik.

Büyüklerimizi ve Öğretmenlerimizi görünce saygıdan korkan Büyüğe saygı, küçüğe sevgi anlayışıyla yetişen, her istediğinin % 5 i anca alınan okulda her gün Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. diyerek ant içen nesiliz.

Ekonomik kriz nedeniyle hepimiz zorluklar çekiyoruz. Defalarca yazdım biz zorluk ve yoksulluk görerek büyüdük. Siz gençler şimdi 2 ayda yeni bir ayakkabı pantolon tşört vs. almadınızmı kendinizi giyecek bir şeyiniz yok gibi hissediyorsunuz. Bizler kendimizden büyük abi ve kardeşlerimizin atılmayıp saklanan hatta rengi solunca ters yüz dikilerek yenilenen gömlek, pantolon, ceket vs lerini giyerek büyüdük. Şimdi siz gençler çocuklarınıza kardeşinin yepyeni giyilmemiş bir giysisini giydirmeye utanıyorsunuz. Çocuklarınızı Prens ve Prenses gibi yetiştiriyorsunuz büyüyüp hayata atıldıklarında aynı ilgiyi bekliyorlar. Evlilikler oyun gibi oldu canınız sıkılınca küstüm oynamıyorum diyerek boşanmalar arttı. Global dünyada artık dengeler değişiyor gördünüz bir yağ kıtlığı oldu neler yaşadık 50 liralık yağ 200 liraya yaklaştı herkes marketlerden yağ almak için birbirini itekledi.

Evde salça,tarhana, turşu vs. yapan bizim nesili küçümsediniz ne uğraşıyorsunuz ver parasını al hazır yapılmışı dediniz. Evde limonata bile yapamayan bir nesil olarak yetiştiniz. Görünüşe göre öyle bir zaman gelecek ki paranız olsa bile alınacak malzeme bulamayacağız. Ne yazık ki Tasarruf nedir bilemediniz. Atalar Ayağını yorganına göre uzat demişler.

Söz diyor sözde miktar kalmadı

Geldi inkar gitti ikrar kalmadı

Her mekanda kabul gördü arsızlık

Yer yüzünde belli ki ar kalmadı

Abdurrahim Karakoç

Esen Kalın…