21 Ocak Cuma günü öğrencilerimiz karne sevinci yaşadı ve İlk yarı tatiline başladılar, Bütün öğrencilerimize başarılar dilerim. Küçük TorunumAybike 1. Sınıfa gidiyor sınıftaki öğrencilere madalya vermişler madalya da Aybüke yazıyor torunum benim adım Aybike neden Aybüke yazmışlar diye üzüldü.

Ne yazık ki Tarihimizi, okumayı sevmediğimizden dizilerden öğreniyoruz neanlatılırsa onu alıyoruz. Türkçemize sahip çıkamıyoruz. Azerbaycan Türkleri lehçesinde Aybüke denir. Bizim lehçemizde ü değil i harfi kullanılır. Örneğin Azerbaycan lehçesinde Uçak indi değil Teyyare düştü, Buzdolabına, soyuducu denilir. Lehçeler de anlam aynıdır ama yazılışı farklıdır.

Görüyorum ki belli makamlara gelmiş kişiler bile bu hatayı yapıyorlar. Elbette Aybüke de Türkçe ama bizim lehçemizde aslı Aybike dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın damadı SİHA’ların mimarı Selçuk Bayraktarın kızının adı Canan Aybike dir.17.09.2021 tarihli CNNTÜRK ‘te Ahmet Hakanın sunduğu proğram da Ahmet Hakan Aybüke mi, Aybikemi, Ü mü İ mi diyor ve Selçuk Bayraktar ısrarla Aybüke değil Aybike diye düzeltmiştir!

Azerbaycan lehçesi; Ad adamı bəzəməz, adam adı bəzəyər. Bizim lehçemiz: İsim kişiyi süslemez, kişi ismini süsler. Görklü Ulu Tanrı elbet bir gün Turanın kurulduğunu bizlere gösterecek ve Türklükle ilgili çoğu şey açıklığa kavuşacaktır…

Toplum olarak ne yazık ki anlamaya değil, anladığımızın doğru olduğuna inanıyoruz ve karşımızdaki doğru söyleyene de inanmıyoruz. Bu şekil de yanlışlıklar yapıyoruz. Eğitim şart (!)

Bir gün çok güçlü bir oduncu kereste tüccarından iş istemiş. Ve işe alınmış. İşin hem ödeme hem çalışma koşulları çok iyiymiş. Bu nedenle oduncu elinden geleni yapmaya karar vermiş. Patronu ona bir balta vermiş ve çalışacağı bölgeyi göstermiş. Oduncu büyük bir gayretle, ilk gün tam 18 ağaç keserek getirmiş. Tebrikler, demiş patron. Çalışmana böyle devam et. Patronun bu söylediklerinden daha motive olan oduncu, ertesi gün çok daha gayretle çalışmış. Ama ancak 15 ağaç kesip getirebilmiş.

Bu durumdan biraz mahçup olmuş. Üçüncü gün, bunu telafi edeyim diye gayret etmiş. Ama sadece 10 ağaç kesip getirebilmiş. Her geçen gün kesebildiği ağaç sayısı git gide daha da azalmaya başlamış. Gücümde ve kuvvetimde azalma oluyor, diye düşünmüş oduncu. Patronuna giderek özür dilemiş. Çok çalıştığını, fakat kestiği ağaç sayısının giderek azaldığını söylemiş. Bunun nedenini de tam olarak çözemediğini ifade etmiş. Patronu: En son baltayı ne zaman biledin? Diye sormuş? Bilemek mi! diye cevap vermiş oduncu. Odun kesmekle o kadar meşguldüm ki, baltayı bilemek hiç aklıma gelmedi.

İnsanlara, nasıl karşılık verdiğinizi düşünün, cevaplarınız, coşku dolu mu, yoksa düz ve cansız mı? Karşınızdaki insana aktardığınız enerji, aynı bir bumerang gibidir, yansıttığınız enerji, dönüp dolaşıp, aynı şekilde size geri yansıyacaktır, bunu unutmayın. Ailenizi ihmal etmeyiniz çünkü başaracağınız işler de en büyük destekçiniz, motivasyon kaynağınız aile bireylerinizdir. Aileniz sizin sadece başarılarınız da değil, başarısızlıklarınızda da yanınızdadır, Dışardaki insanlar sadece başarılı olduğunuz da yanınızda olur, başarısızlık durumunuz da yanınız da 3-5 dostunuz dışın da kimse olmaz.

Sabit fikirli olmak ve mükemmeliyetçilik başarının önündeki en büyük engeldir.

Balzac; Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır demiştir.

Esen kalın…