Yok rakıcıydı, yok laikti, yok şapkaydı falan. Kendin bile inanmıyorsun bunlara da. Senden bile zekâsız biri çıkar da inanır diye geveleyip duruyorsun.

Ben sana anlatayım niye düşman olduğunu:

Bir kere, adamın adı “Atatürk”.

Türk lafını duydun mu alerjin azıyor.Ee Türk’ten bu denli sızı kapınca, haliyle Ata’sını da sevmiyorsun.

Sonra; adamın sadece adı değil, safı da Türk.Türk’ün üç kıtada at sırtında anası ağlarken, tekkelerde miskin miskin yatıp sofu ayağına arada kaynıyordunuz. Kiminiz ümmet ayağına arada kaynarken, kiminiz de azınlık ayağına sırtınızı bir yabancı devlete vermiştiniz. Onların kıyağıyla vergisiz, emeksiz, zahmetsiz yaşıyordunuz. Hepinizin tekerine çomak soktu diye düşmansınız.

Mesela Başöğretmendi adam. Elinde tebeşirle tek tek, tane tane öğretiyordu.

“Yeni nesil sizin eseriniz olacak” dedi, geleceği komple öğretmenlere emanet etti.

Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, örgün öğretim, zorunlu eğitim. Bütün façanızı bozdu, bütün forsunuzu çizdi. Kara tahtanın başında tek tek öğretiyor, lazım olunca oturup ders kitabı yazıyordu.

Yani, rakı falan hikâye, ondan düşmansınız.

Kadın hakları bak. Nasıl düşman olmayacaksın? Evvelden dörder dörder seçiyordun. Onun da seçme hakkı çıkınca senin bütün teker kırıldı. Şimdi mecbur bir tane seçiyorsun.

Tabi düşman olacaksınız…

O, cezaevinden çıkıp Osmanlı’nın harbine koşmuştu. Siz cezaevinden çıkar çıkmaz soluğu yurtdışında alıyorsunuz. Osmanlı’nın savaşını o yapıyor, edebiyatını siz yapıyorsunuz.

Onu bunu, ötedekini beridekini memlekette hak sahibi yapmak için “Çanakkale Ruhu” diye bir şey geveliyorsunuz ama “Anafartalar Kahramanı” Türk demeden millet lafını ağzına almadığı halde, sizin Çanakkale ruhunda Türk’ten başka herkes var geçmişine yanayım.

Ee siz düşman olmayacaksınız da ben mi düşman olacağım?

“Adam” 15 sene savaşın üstüne bir 15 sene de trenle memleketi dolaşıyor, onun üstüne bir de zeybek oynuyor, yetmiyor bir de vals, o da yetmiyor çiftetelli dönüyor. Siz askerliği revirde yiyip, özel uçakla gezdiğiniz halde düz yolda gidemiyorsunuz be kardeşim!

Tabi düşman olacaksınız.

Onun 12 milyon fakir nüfusla yaptıklarını Osmanlı’nın borcunu ödeyen adamı beğenmiyorsunuz .

Bak, daha açık yazıyorum:

Rakıyı, makıyı, laikliği falan bırakın be kardeşim!

Biz o düşmanlığın sebebini sizden öğrenecek değiliz!

Biz biliriz!

Biiiiz!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE Diyebiliyor musun?

Bunu derken sözün taşıdığı anlamın gururunu iliklerinde hissedebiliyor musun?

Biz ona bakarız…