1933

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım.

Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,

yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

1972

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak,

büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda,

kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Ne mutlu Türk’üm diyene.

1997

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım,

İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Dönemin Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanmış ve 1933 yılında uygulamaya konuldu. Daha sonra 1972 ve 1997 yılında çeşitli değişikliklere uğrayarak bugünkü halini aldı.

Çözüm süreci kapsamında yapılan yasal değişikliklerle, 2013’te Türkiye’de okullarda okunması uygulamasına son verildi. Türk Eğitim Sendikasının uygulamanın sonlandırılmasına ilişkin olarak Danıştayda açtığı davanın sonucunda Danıştay 8. Dairesi, 2018 yılında oy çokluğuyla aldığı kararda, andı yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptaline karar verdi. Ancak bu karar, yürütme tarafından uygulamaya alınmadı.[7] Millî Eğitim Bakanlığı, kararı temyiz etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna geldi. Kurul, Mart 2021’de itirazı oy çokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesinin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı.

Son alınan kararla Andımızın kaldırılması konusunda aklıma takılan iki soru var!

ÇÖZÜLÜM SÜRECİ hala devam mı ediyor?

İçimizdeki FETÖ’cüler hala temizlenmedi mi?