Ben bu ünümü(!) anama borçluyum. Anam son iki- üç yıla kadar konum komşuya oturmaya, kadınların Cuma toplantılarına giderdi. Olasılıkla gittiği yerlerde laf dolaşıp bana, neden boşandığıma, tekrar niye evlenmediğime geldiğinde anam; içip sıçıp duruyor ocağı sönmeyesi, içtiği sıçtığı yetmiyormuş gibi şindi bide gumara sardı, evin her tarafı gumar kağıdı, bide garip garip içinde sayıların şekillerin olduğu kutular var…Elin gızı netçek böle gumarbaz sarhoş adamı…sonunda vuruvemiş tekmeyi gıçına…Kim varı gi böle adama…Ben osam vamam, eminim siz osanız da vamassınız, vacek olan bile olsa o saat caydırısınız…türünde konuşmalar yapmıştır.

Dinleyenler arasından; a gız aba böyle diyon emme, biz senin olanın ne elin tavuğuna “kışşşt” dediğini, ne de elin garısına gızına yan gözle baktığını gördük…hatta böyle bir şey duymadık bile…” diyenler olmuştur olmasına…

Anam bizim köyün üç kadın hocasından biri idi. Baba tarafından dedesi Çivril’in son şeyhi Mehmet Ali Eren’in baş müridi imiş…Babaannem tarafının lakabı “Hocalar” dır. Ben doğunca anam göbeğimi orta caminin avlusuna gömmüş “camilere hocalar olasın!” diye…

Laf aramızda yurt dışında olduğum birkaç yıl ve İstanbul’da çalıştığım birkaç yıl dışında hiçbir orucumu kaçırmadım hala da kaçırmam…hatta vakit namazlarını çoğu kez es geçmiş olsam da teravih namazlarını kılmaya çalışırım…Teravih namazında beni görüp de “vakit namazlarında seni aramızda göremiyoruz…” diyenlerin hepsine değil de nazımın geçtiklerine ben “Her zaman vakit namazlarını kılıyor olsam, ramazanda fazladan ne yapacaktım, teravih namaz…bende öyle yapıyorum!” deyip geçiştiriyordum…

Yıllar önce bir ramazan ayı öncesi anam görmeden kafayı çekmiş yarısı dolu rakı şişesini anamın bulamayacağı bir yere saklama derdine düşmüş evde dolanıp duruyordum. Mevsim yaz, her sebzenin tazesi yenilip içiliyordu. Buzdolabının sebzeliği mercimek, fasulye, nohut keseleri ile dolu idi. Ben nasıl olsa yazın bu kuru dirilerle anamın işi olmaz diye benim şişeyi keselerin arasına sakladım…

Ramazan, oruç, teravih namazı derken bayram geldi çattı. Bayramlaşmaya babamın hala oğlu geldi. Bayramlaşıp sağdan soldan konuşurken anam nereden aklına esti ise; sağ elinin baş parmağını ve gözlerini bana dikerek,

-Bu var ya, bu…Her gün içiyor!!”

Misafir bir anama bir bana bakıp,

-Allahtan kork aba, adam otuz ramazan oruç, her akşam camide teravih namazında…?

Anam misafir daha lafını bitirmeden gözden kaybolup biraz sonra keselerinin altına sakladığım şişe elinde geldi,

-Baaaakkk