Ege’nin ikinci devi,

Biraz ışıklı biraz geyikli,

Atlar tutmuş yollarını,

Evvel zaman içinde heybetli.

Akdağ ki, Işıklı Gölü’nden kaynaklı ılıman iklimi,

Yamacındaki kırları kollayan bir bekçi gibi,

Göldesen tam bir kuş cenneti merasimi,

Göçmen kuşlar ki, yazın seyreyler suda ağırlık etmeyen nilüferleri.

Güzün göçünce göçmen kuşlar güneye,

Sanki Akdağ’da bir ben kalmışım gibi,

Göçmen bir kuşun göçmeyi tercih etmemesi hali,

Durur bakarım Akdağ’a ve Çivril Ovası’na.

Karşımda suyu çekilen bir Işıklı Gölü,

Henüz tomurcuk açamadan kökleri dışına çıkmış nilüfer edasında,

Hiç günü görmemiş de açılmamış gibi,

Bir açabilsem, donup kalacakmışım gibi.

Bu kuru ayaza göçmen kuşlar dayanamaz çoktan varmışlardır sıcak iklimlere,

İneklerI şıklı Göl’ünde karşıdan karşıya geçmeye çalışmaz üşürler.

Tekneler misafirleri gezintiye çıkarmaz,

Ördekler de dilerim ki avcılardan kurtulabilir…