Okullarımızın hiçbir eksiği kalmamalıdır.

Geylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Uzaktan eğitim sürecinde çok ciddi gayretler ortaya konuldu. Özellikle öğretmenlerimiz hiçbir teknolojik ya da ekonomik destek almadan sadece kendi imkân ve gayretleri ile büyük bir çaba sarf ederek uzaktan eğitim sürecini yürüttü. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Çok büyük gayretler ortaya konulmuş olsa da uzaktan eğitim sürecinde akademik, psikolojik ve sosyal bakımdan çok büyük kayıplar söz konusu oldu. Çocuklar ciddi bir öğrenme kaybı ile karşı karşıya kaldı. Eğitim süreci ciddi anlamda kesintiye uğradı. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı mümkün olduğunca yüz yüze eğitimi devam ettirme iradesini irade ortaya koydu. Bu konuda da çok haklıydı. Bu felaketin ne zaman sona ereceğini bilemiyoruz. Bu nedenle hayatımızın her alanını covid-19 virüsü ile birlikte yaşayabilecek şekilde organize etmemiz gerekiyor. Tabi ki tüm tedbirleri en üst düzeyde alarak. İşte tam bu nedenler dolayı Milli Eğitim Bakanlığı okulları son dakikaya kadar ‘kapatmama’ adına direneceklerini ifade etti. Türk Eğitim-Sen olarak da bize göre de doğrusu budur. Türk Eğitim-Sen olarak yüz yüze eğitimin mümkün olabildiği ölçüde devam ettirilmesi noktasında irade ortaya koyuyoruz. Bunu ifade ederken de Milli Eğitim Bakanlığı’na covid-19 riskine karşı alınacak olan tedbirlerin eksiksiz bir şekilde temin edilmesi noktasında çağrıda bulunduk. Bu noktada artık okullarımızın hiçbir eksiği kalmaması lazım.

Okullarımıza ivedilikle ek bütçe tahsis edilmelidir.

Okullarımıza bu süre içerisinde ek bütçe tahsis edilmesi gerekir. Bilindiği gibi okullarımıza tahsis edilen bütçe yetersiz geldiği için okullarımızın büyük bir çoğunluğu çok önemli giderlerini okul aile birliği üzerinden velilerin ya da bağışçıların yapmış olduğu katkılar ile yürütmektedir. Ancak geride bırakılan süreç içerisinde yüz yüze eğitime ara verildiği için okul aile birliklerinin gelirleri kesintiye uğradı. Bundan dolayı okullarda ciddi anlamda sıkıntılar söz konusudur. Okul iradecilerimiz birtakım iş ve işlemleri yürütmekte zorlanmaktadır. Dolayısıyla okullara ek bütçe tahsisi talebinde bulunduk. Öte yandan büyük şehirlerde mevcutları çok kalabalık olan sınıflarımız var. 18 milyon öğrencisi olan bir ülkeyiz. 35-40-50 kişilik sınıflarda salgın koşullarının gerektirdiği sosyal mesafeyi nasıl koruyacaksınız? İvedilikle derslik üretilmesi gerekiyor. Bu kısa süre içerisinde yeni binalar yapılamayabilir ancak pansuman tedbir olarak kapasitesinin altında eğitim faaliyeti veren okullarımızın sınıfları, sınıf mevcudu fazla olan okullarımıza tahsis edilebilir. Böylece sınıflarda seyreltilme söz konusu olabilir.

Ders süreleri 30 dakikaya düşürülmelidir.

Kapalı ortamların covid riskini artırdığına dikkat çeken Geylan, ders sürelerinin 30 dakikaya düşürülmesini, teneffüs sürelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirdi. Geylan şunları kaydetti: “Bunun yanı sıra ders ve teneffüs süreleri de yeniden düzenlenmelidir. Hatırlanacağı üzere uzaktan eğitimde süresi 30 dakikaydı. Bunun devam ettirilmesi talebinde bulunduk. Sınıflarımızın sık sık havalandırılması gerekiyor. İkili eğitim yapan okullarımızdaki devre aralarının buna göre ayarlanması lazım. Bunlar belki küçük tedbirler olarak görülebilir ama işlevi açısından çok etkin tedbirlerdir.”

Hizmetli ve güvenlik persone…