Son günlerde Denizli Milli Mücadele Direniş mitingi hangi tarihte gerçekleştiği tartışmaları gündeme geldi. Bu tartışmalar en azından birkaç yıl daha sürecek gibi görünüyor.

Yunanlılar 15 Mayıs sabahı erken vakitlerde İzmir’i işgale başladığında, ilk tepkilerden biri de Denizli’de veriliyor. Müftü Ahmet Hulusi Efendi önderliğinde Bayramyerinde eski belediye binası önünde Denizli ve çevreden toplanan büyük bir kalabalıkla, bu işgal lanetleniyor ve direniş mesajları veriliyor.

Kurtuluş Savaşı’nın ilk direniş mitinglerinden olan ve Denizli’de herkesin bilincinde olan bu direniş mitinginin hangi gün olduğu tartışma konusu.

Bu tartışmanın başlangıcı yeni olduğu sanılsa da, kimi yayınlarda 15 Mayıs 1919 tarihi yazılı. Bu yayın yine Denizli’de yayınlanan “Cumhuriyetin 15. Yılında Denizli” kitabı. Ancak Denizli Belediyesi Meclis kararınca 2007 yılında bu tarih 15 Mayıs olarak kabul ediliyor. Hemen belirtmekte yarar var, bu tarihte her yıl “Milli Mücadele Günü” yapılması karara bağlanıyor. Yani bu tarih 15 Mayıs mı, yoksa 16 Mayıs mı olsun biçiminde değil. Zaten herhangi tarihsel olayın ve benzer tarihin belediye meclisi oylamalarıyla değiştirilmesi mümkün değil. Alınan karar o günün kutlanması ile ilgili.

Keşke 2007 yılında bu değişim yapılmadan önce meclis üyeleri tarihsel yayınlarda bu tarih nedir diye araştırılsaydı. Ancak herhangi bir araştırmaya, gerçek bilgilere ulaşılmasına gerek görülmemiş.

Bilenler biliyor, Denizli ve Çivril’de Myriokephalon Savaşı’nın gerçekleştiği yeri diğer konuyla ilgili bizler de arıyoruz. Kimi zaman “Eğer bu savaş Anadolu’da gerçekleşen bu savaş nerede gerçekleşirse gerçekleşsin, yer konusunun ne önemi var?” diye sorularla karşılaşıyoruz. Belki de aynı anlayış bu gün tartışmalarında gündeme gelebilir ve ha 15 Mayıs, ha 16 Mayıs. Ne fark eder?” diyenler belki de olacaktır. Tarihin geleceğe aktarımı doğru biçimde olmalıdır. Her aklına gelen kendi istediği gibi tarih ortaya koymaya çalışırsa, gerçek diye bir şey kalmaz. Yani neyse. Tarih bir kale duvarı gibidir, en alttan bir taşın alınması, o kale duvarını zaman içinde göçmesine sebep olur. Yakın tarihimizde başlamak üzere en uzak tarihimizi gerçek biçimiyle korumakla yükümlüyüz. Bunun için ayrıma gerek yok, bu sorumluluk ülke vatandaşları olarak hepimizin.

15 MAYIS 1919 MU, 16 MAYIS 1919 MU? 15 MAYIS 1919 MU, 16 MAYIS 1919 MU?

Bir önemli konu da tarihin sadece ve sadece tarihsel gerçeklere dayandırılması gerektiğidir. Esas olan kişilerin söylemi değil, o dönemin ve zamanın tarihsel gerçekleridir.

Özellikle Denizli’de 15 mi, 16 mı tartışmalarında 16 Mayıs 1919 tarihini gündeme getiren bunun doğru olduğunu ortaya koyan kişilerden en önde gelen Mimar ve Şehir Plancısı Hüsamettin Ataman. Nisan 2022 tarihinde “Üç Taş” adlı eseriyle son noktayı koymuş bile.

Bu konuda ek olarak benim de söyleyeceklerim var elbette. Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin Denizli Milli Mücadele mitinginin olduğu günlerde, 19 yaşında adı Lütfü olan bir oğlu var. Bu kişi babası Müftü Efendi’nin yanında bu mitinge katıldığı ve o günlerin mücadele günlerinde bizzat katıldığı anlaşılıyor. Oğlu Lütfü, daha sonradan hem tıp fakültesinde hem de eczacılık fakültesinde eğitim görerek, tıp doktoru ve eczacı oluyor. Dr. Lütfü Müftüler, 1947 yılında küçük bir kitap yazarak kısmen de olsa yılları ve babası Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin önderlik ettiği Milli Mücadele Direniş gününü anlatıyor ve bu günün net biçimde 16 Mayıs 1919 tarihi olduğunu yazıyor. Bu tarihsel belge de bu tarihin 16 MAYIS 1919 olduğunu tartışmasız kanıtlıyor.

Not: Dr. Lütfü Müftüler’in ilgili kitabının PDF’si talep eden her kişiye gönderirim

MÜMTAZ BAŞKAYA- E. Öğretmen