Yeni eğitim öğretim yılı bugün başladı. Hayırlı olsun. MEB tartışılan bir bakanlık olmaktan çıkmak zorundadır. Öncelikle, hakkı, hukuku savunan bir kurum olduğunu, yaşadığı tezatları ortadan kaldırarak göstermelidir. Nedir bunlar?

MEB eğitimin problemleri ile ilgili bir toplumsal mutabakat sağlamaya çalışmalıdır.Vakıf, dernek, cemaat ve sendika gölgesinden kurtulmadan bir başarı olmayacağı açıktır.Süslü sözler güzel ancak sonuç odaklı olmadıkça, sözün de bir geçerliliği kalmayacak, güven iyice azalacaktır.

Tayin terfi sistemi sağlam kurallara oturtulmalı, kim nerede ne kadar çalışacağını, tayin istediğinde bir sürprizle karşılaşmayacağını bilmelidir.Kuralsız çalışma sürekli problem üretir ki, yıllardır il içi, iller arası yer değiştirme, yönetici atama en çok tartışılan konulardır.

Öğretmen odalarında farklı statüde öğretmen olduğu sürece, hiç kimse ben başarılı oldum diyemez.Sözleşmeli, kadrolu ayrımı sadece atama yönünden değil, tayin, terfi, yer değiştirme konusunda da çıban başı bir problemdir.Buna göz yuman MEB adaletle, hukukla ilişkisini kesmiş olur.

Öğretmen ve tüm eğitim çalışanlarının talepleri dikkatle ele alınarak, bir öncelikler sırası oluşturulmalıdır. Hazırlandığını duyduğumuz, Öğretmen Meslek Kanunu, siyasi angajmandan uzak, önce eğitim çalışanları ve paydaşları ile enine, boyuna tartışılarak hayata geçirilmelidir.

Mesele hiç problem olmaması değildir, elbette problemler olacaktır, ancak herkesin beklediği, tüm bunları çözme iradesinin bugüne kadar görülmesi arzusudur…O iradeyi arıyoruz.Bu düşüncelerle nice hayırlı eğitim öğretim yılları diliyorum.Eğitim, hepimizin gelecek davasıdır.