Zinton Tugayları, “Trablus’ta Birleşmiş Milletlerce Tanınmış Hükümetle Çalışacaklarını” söylüyor. Adı geçen Zinton Tugayları; Kaddafi döneminde Batı Ülkeleri tarafından desteklenen güçlü bir yapılanmaydı. Bu durum Libya’da önemli bir gelişmeydi ve geleceğin yapılanmasının emaresi olarak görülebilir.

Türkiye’ye ait insansız silahlı ve silahsız hava araçlarının, Libya’da önemli katkı sağladığı bilinmektedir. Muhalif Hafter, TARUNE’yi de kaybederse batı bölgesinin tamamını kaybetmiş oluyor. Son zamanlarda Rusya’nın muhalif Hafter’e uçak desteğinde bulunduğuna dair basında haberler yer almış olsa da, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa’nın Hafter’den desteğini çekebilecekleri değerlendirilmektedir. Anılan Ülkeler, muhalif Hafter’in Trablus’u alabileceğini öngörüyorlardı.

Libya, bir aşiretler devleti olduğundan aşiretler dengesini sağlamak gerekiyor. Kaddafi bu dengeyi sağlayarak uzun süreli yönetimde kalabilmişti. Görülüyor ki muhalif Hafter’e destek veren güçlü aşiretler de ayrılmaya başladılar. Tunus Hükümeti ile Türkiye Meşru hükümeti desteklemeye devam ediyor. İtalya, “Avrupa Birliği olarak Libya –Mısır sınırını kontrol edebileceklerini” açıklasa da kontrolü sağlama konusunda şüpheler bulunmaktadır.

Libya’da dengelerin değişmeye başladığı görülmektedir. Suriye’de de meşru devletin yanında yer almak gerekiyordu. Uluslararası hukuktan yana olmak gerekiyordu. Birleşmiş Milletler tarafından tanınan devletin yanında olmak veya tarafsız olmak meşruiyetin temelini oluşturur.

Görünen o ki, önümüzdeki günlerde Suriye’nin kuzeydoğusu ile birlikte Libya ve Doğu Akdeniz’de ülkemizi etkileyebilecek önemli gelişmelerin olacağına tanıklık edeceğiz.