Toplantıda; “Toplantının ekonomi ağırlıklı olduğunu, özerk yönetimin teşkil edilmekte olduğunu, zorlukların çoğulcu demokrasi zemininde çözülmesi gerektiğini” söylüyor. ABD bilindiği üzere Fırat’ın doğusunda 80 bin kişilik BTÖ’yü ordulaştırıyordu. Koronavirüs sürecinde gayretlerine devam ediyor.

ABD Kongresi 2019 yılının ikinci yarısında önemli bir yasayı gündeme getirdi. Yasanın adı “Sezar Suriye Sivilleri Koruma Yasası.” Sezar; Nazi Almanyası nın dehşetini sergileyen kişinin kod adıydı. Esad’da her ne kadar Birleşmiş Milletler tarafından meşru olsa da, insan haklarını ihlal eden birisi olarak bilinmektedir.

Anılan yasa, 21 Aralık 2019’da onaylanır ve Haziran 2020’de yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yasaya göre, Suriye’de insanlık suçu işleyen herkese ambargo konulmasını gerektiriyor. Böylece ABD, Rusya ve İran’a karşı yeni ambargolara hazırlanıyor.

W.Robak bu toplantıda “Yasanın yaptırımının Suriye’nin kuzeydoğusunu kapsamadığını” söylüyor. Yani anılan bölgeye “Yatırım yapılabilir, silah ve mühimmat nakli yapılabilir” diyor.

Yasa Haziran 2020’de yürürlüğe girdiğinde neler olabileceğine bakalım;

*Fırat’ın doğusunda ABD askeri varlığını artırarak sürdürebilecek,

*BTÖ’yü korumak için uçuşa yasak bölge ilan edebilecek,

*Suriye ordusunun Fırat’ın doğusuna itilmesini sağlayabilecek,

*İranlı milislerin ve Rusya’nın bu bölgeden çekilmesini isteyebilecek,

*İdlib’de Rusya ve Rejime karşı koruma kalkanı oluşturabilecek,

*Ekonomik yatırımları BTÖ bölgesine yönlendirebilecek.

Görüldüğü üzere, ABD sadece Fırat’ın doğusu ile sınırlı kalmayıp tüm kuzeydoğuyu kapsayan bir hazırlık içerisinde. Askeri, siyasal ve ekonomik yapılanmaya doğru gidiliyor. Sınırlarımıza paralel olarak Irak sınırından başlayıp Afrin’e kadar “Kuzeydoğu Suriye Otonom Yönetimi” kurulmak isteniyor. Hazırlanacak yeni Suriye Anayasası’nın zemini hazırlanıyor.

Biz ne mi yapıyoruz? İç kısır çekişmelere devam ediyoruz. Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de önemli gelişmelerle karşı karşıya kalacağız gibi görünüyor.