Hayvanların hayal gücü sahibi olup olmadıkları konusu, insanlar için uzun süredir gizemini koruyor. Bu konu aynı zamanda psikoloji için de bir problem ve hayvanların düşüncelere sahip olmadığı, bir dönem olan davranışçılık döneminde de oldukça önemli rol oynamıştı.
Hayvanların bilişsel haritası atfıyla da ünlü olan Tolman’ın farklı fikirleri vardı. Yaptığı gözlemlerle, farelerin bir karar vermeden önce alternatifleri düşündüklerini söyledi ve buna dolaylı deneme yanılma öğrenmesi adını verdi. Bir hayvan, karar vermeden önce o kararın sonuçlarını deneyimleyebiliyordu.
Sinirbilimciler, dolaylı deneme yanılma sürecindeki bilişsel süreçte ne düşündüklerini görmek amacıyla hayvanların beyinlerini kayıt altına almaya başladılar. Araştırmacılar, beynin hipokampüs adı verilen bölgesindeki hücreleri kaydedebilen beyin görüntüleme tekniği kullanarak spesifik yerlerde belli hücrelerin aktif olduğunu keşfetti. Buna hipokampal bölge hücreleri adı verildi.
Ancak araştırmacılar, beklemedikleri bir şey daha keşfettiler: hayvanlar, karar almadan önce alternatifleri hayal ediyordu. Hayvanın hipokampüsündeki bölge hücreleri, hareket düzeni gösteriyordu. Yani farklı alternatifler düşünülüyordu. Bunların öğrenmeyi geliştirdiği; sürecin bozulması durumunda hayvanların daha az öğrendiği anlaşıldı.
Keskin dalga kırışıklık kompleksleri (sharp wave ripple complexes), uyurken belli rüyalarda gerçekleşebiliyordu ayrıca hayvanların uyanık olduğu belli durumlarda da meydana gelebiliyordu. Keşfin diğer durumlarında olduğu gibi hayvanların daha az deneyimli olduğu durumlarda daha bu kompleksler daha sıktı. Yani daha az hayvanın çevre hakkında bilgisi varken muhtemelen daha fazla hayvan, çevresi hakkında hayallere sahip.
Peki, bu gerçekten hayal gücü müydü yoksa hayvanlar geçmiş deneyimlerini basitçe yeniden mi canlandırıyorlardı?
Tolman, farelerin labirentte daha önce hiç deneyimlemedikleri yeni ancak daha direkt rotaları seçtiklerini gözlemledi. Bu hayvanlar, bu yolları seçmeden önce bunları düşünüyor muydu? Bazı araştırmacılar, farelerin keskin dalga kırışıklık kompleksi sırasında yeni olayları hayal ettiklerini gösterdi.
Pfeiffer ve Foster tarafından 2013 yılında yapılan araştırmada, açık alanda bir ödül aramak için yapılan deneyde farelerin dolaşmasına izin verildi. Fareler, ödül olan çikolatayı bulduklarında geri dönecekler ve daha çok çikolata kazanacaklardı.
Bu deneyde hem rastgele keşif faslı hem de tahmin edilebilir eve dönüş faslı oldukça başarılı bir şekilde birleştirilmişti. Fareler tamamen rastgele bir şekilde dolaşarak çikolatayı bulacaktı ve eğer başarabilirlerse bu rastgele konumdan eve geri döneceklerdi.
Bu deneyde farelerin sadece deneyimlenmiş konumları değil ödül yerleştirildiğinde eve dönüş rotalarını da hayal ettikleri görüldü. Dahası bu rotaları, nereye gittikleri fark etmeksizin hayal
edebiliyorlardı. Ayrıca ev konumuna giden birçok yolu da hayal edebiliyorlardı. Bu hayal güçleri, gelecekteki eylemlere rehberlik için kullanılacak planlı davranışların yansıması olarak ortaya çıkıyordu. Hayvanlar, çoğu zaman hayal ettikleri yollardan bir tanesini seçiyordu.
Yani hayvanlar bir şeyleri hayal edebiliyor ve rüya görebiliyor. Köpeği olanlar, köpeklerinin rüyalarında bir şeyleri kovalamaya çalıştıklarını gözlemlemişlerdir. Bu da rüyalarında daha önce hiç görmedikleri bir şeyler görüyor olma ihtimallerini ortaya çıkarıyor. Peki, hayvanlar bunların bir hayal olduğunu biliyor mudur? Gerçek ile hayal arasındaki farkı ayırt edebiliyor mudur?
Kaynak:psychologytoday.com