Çivril’in Gümüşsu Mahallesinde dünyaya gelen Rabia Nur Türk 5 çocuklu ailenin tek kızı. İlkokulu Gümüşsu Mahallesinde, Ortaokul ve Liseyi İstanbul’da, Üniversiteyi ise Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bitirdi.

“Babası doktor olmasını istiyordu”

Mücadeleci tavrı ve hakkını sonuna kadar araması daha küçüklüğünden avukat olacağının işaretiydi. İlkokul öğretmeninden müdürüne kadar “sen avukat ol emi” dediler.

Babasının tıp oku ısrarları ile sayısal okusa da 10. sınıftan sonra hukuk okumak için eşit ağırlığa geçti. Otoriter olan babasının otoritesine tek karşı çıkabilen evlat olarak babasına insanlarla iç içe olabileceği, halkla ilişkileri olan bir bölümde okumak istediği konusunda babasını ikna etmesi çok da kolay olmadı. Babası kızını vazgeçirmek için uğraşsa da mücadeleci tavrı ile eşit ağırlıkta okumayı ve en sonunda istediği hukuk fakültesine girmeyi başardı.

“Başörtüsü sorunu vardı”

Babasının, Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenim görmeye başladığında baş örtüsü sorunu olduğunu hakim savcı olamayacağını söylemesi bile Rabia Nur Türk’ü yolundan döndürememiş ve babasına şu cevabı vermişti; “Ben zaten hakim savcı olmayı istemiyorum. Benim hedeflediğim şey, içimden gelen şey kesinlikle bu değil. Ben kendi emeğimin karşılığı olarak mücadeleyi çok istiyorum.”

“Çivril’e gelmeyi düşünmemişti”

Okulunu başarıyla tamamladıktan sonra avukatlık mesleğini eline alan Rabia Nur Türk ilk başlarda Çivril’de mesleğini icra etmeyi hiç düşünmemişti. Hedefinde, hayalinde büyük şehir vardı. Ticaret hukukunda çok iddialı olan Rabia Nur Türk bu alanda bir şirket danışmanlığı yada çok önem verdiği kooperatifçilik ile ilgili bir organizasyonun içinde danışmanlık yapabileceğini düşünüyordu. Sonrasında İstanbul gibi büyük bir şehirde haklı dava yada haksız dava diye bir şeyin olmadığını sadece gelen para diye bir kavramın olduğunu gören Rabia Nur Türk içler acısı bu işleyişten hiç memnun olmadı ve memleketine geri döndü.

“Tavrım ve tarzım biliniyor”

14 Ocak 2019’da Çivril Cumhuriyet Caddesi üzerinde açtığı avukatlık ofisinde Çivril halkına hizmet vermeye başlayan Avukat Rabia Nur Türk burada hayalindeki mesleği hayallerinde olduğu gibi yapıyor. Her zaman haklının yanında olduğunu ifade eden Avukat Rabia Nur Türk, “Her zaman söylüyorum ve söylemekten çekinmem, ofisime gelenlere haklı bir davan varsa her zaman gel ama haksız bir şeyde karşıma çıkma. Ve bu tutumumuz hemen yayılmış. Hiç kimse şu kapıdan girip de ben haksız bir şey istiyorum bunu sağlaman için ne gerekiyor diyen bir arkadaşla karşılaşmadım. Çivril’in en çok bu yönünü sevdim. Yani tavrımı ve tarzımı bilen insanlar bana yaklaştı.” dedi.

“Ve aktif siyasete ilk adım”

Bu tutumu siyasiler tarafından da fark edilince siyasete adım atması da çok zaman almadı Rabia Nur Türk’ün.

Ortaokul döneminde baş örtüsü sorunu yüzünden okulu bırakma kararı alan Rabia Nur Türk babasının ısrarı ile okuluna gitmişti. Kendisini temsil eden bir partinin olması onu çok mutlu ediyordu kaldı ki babası zaten tüm hane halkını partiye üye yapmıştı bile. Okul hayatında aktif siyasette hiç bulunmamış olsa da kalben her zaman bu davanın içinde yer alan Rabia Nur Türk Ak Parti Çivril İlçe Başkanının teklifini reddedemedi. Ofis açmasından kısa bir süre sonra Ak Parti Çivril İlçe yönetiminden kendisi ile görüşmeye geldiğinde “bu konuda size gerçekten yardımcı olmak isterim. Ve benim için nerede değerlendirdiğiniz hiç önemli değil keşke benden bulaşıkları yıkamamı isteseniz en güzel şekilde yıkarım ve bundan dolayı da gurur duyarım. yapabileceğimin en iyisini yaptım en güzel hizmeti verdim diye düşünürüm” dedi. Ama onların kendisi gibi düşünmediler ve biraz daha faal şeyler istediler. O yüzden Rabia Nur Türk, seçim döneminde hukuki siyasi işler başkanlığında başkan yardımcısı olarak vazife aldı. Seçim hukukunu anlattı. İnsanlarla buluştu. İnsanların sıkıntılarını dinledi. Ama Rabia Nur Türk’ün istediği yine bu değildi. Seçim çalışmalarında bir insanın derdini çözdüğünü çok fazla hissedememişti. Çünkü hukuki siyasi işler başkanlığında saha çalışması biraz daha resmi şekilde gerçekleşti. Beklediği hakkı savunma, hakkı arama yani birisinin yaralı parmağına dokunma tarafında olmadığını hissediyordu. Yine de hizmetse hizmet deyip elinden geldiğince yapmaya çalıştı.

“Huzurum beş misli arttı”

İkinci kurulan Halil Ertuğrul’un yönetiminde hukuki siyasi işler başkalığında devam etti.Perde arkasından hukuki hukuki danışmanlık gibi yardım edebileceği söylense de Rabia Nur Türk sahada olmak istiyordu. Çünkü sahada bire bir insanlara yardımcı olmak elinden tuttuğunu hissetmek istiyordu. Sonrasında yönetimden kadın kolları başkanı olması yönünde talep geldi. evet bunu çok istiyordu ama üzerindeki işi çok fazlaydı. Davaları, müvekkilleri, işleri hepsine yetişmek çok zor olacaktı. Kabul etti. Yoğunluğu üç misli arttı ama içindeki huzur da beş misli arttı.

“Kadın olarak halkın kılcalına inmek”

Hangi kanaldan olursan ol hangi partiden olursan ol millete hizmet şuuru varsa bize yakındır şeklinde konuşan AK Parti Çivril Kadın Kolları Başkanı Avukat Rabia Nur Türk, “Burada tamamen insani davranarak ve gerçekten beklenilen demokrasi ve siyasi anlayışı benimseyerek halkın kılcalına indirme ve kadın merhameti ile bunu yapma. Kadın merhameti burada çok önemli bir husustur. Çünkü bir erkeğin yüreği belki yetim çocuk hakkında bizim kadar titremiyordur. Bana gelen boşanma davalarında barıştırmak için haftalarca uğraşıyorum. Yani genelde boşanma davlarında kadın daha çabuk affettiğini ve sineye çektiğini gördüm.

“Kadının erkekler kadar oturmaya vakti yok”

Erkek siyaseti bir evin içine girebileceğini ben pek düşünmüyorum. Genelde erkek siyaseti kahvehanede, sokakta, köşede ve belki de sorumluluklarını kısmen yerine getirmeyen insanlar arasında dönebiliyor. Çünkü bir kadının kahvehanede oturan erkekler kadar oturmaya vakti olmuyor. Çalışmıyor dediğiniz bir ev kadınının çocukları, ev işleri bir türlü bitmek bilmeyen o kadar çok işi var ki kahvehanede oturmak gibi bir lüksü yok. Düşününce sorumluluklarını yerine getirmeyenleri yaptığı bir siyasetten bahsediyorsun ne kadar kılcala inmiş olabilir ki. Sadece varlıklarını ve kendilerini ispat etmeye çalışan insanlara fikrim de var ben de düşündüm diyecek insanlara kalmış bir siyaset olması beklenebilir mi.

Elbette erkek siyasetine ihtiyacımız var ama kadının siyaseti gerçekten iktidarın kucaklayıcı kolunu ve yerliliklerini yetkilerini kılcala inmek…

Devam edeceğimiz yönetimle inşallah hizmet şuuru ile devam etmeyi her renkten her kesimden insana yardımcı olmayı istiyorum.

“Kadına yönelik çalışmalar yapmak istiyorum”

Kendimi ifade etmeye çalıştığım her seferinde, sadece kötülüğün, haksızlığın kendisine kızdığım şey bu. Haksızlığa düşmüş ve haksızlık edene de edilmiş olana da merhametim doğruyu anlayamamış olmasından kaynaklı. Haksızlığa uğramış olana da ben çoğu zaman burada kızıyorum. ‘Kendini ifade edecek güç sende varken bunu yapmamış olmandan dolayı sana kızıyorum ve bunu karşı tarafta alışkanlık haline getirmiş olmandan dolayı sana kızıyorum ama silkelen ve kendine gel. Kendine acımaktan vazgeç.Doğrulmak için gerekli enerji sende var. Doğrulmaya niyet etmen gerekiyor. İnsanlar acılarına ağlayan insanlar arıyor çok garip. Acılarına ağlamakla bu iş bitmeyecek. Kalk bunu değiştirecek kudret sende varken neden sadece buna he diyorsun.’ Kadınlarda genelde karşılaştığım şey bu. Güçlüler ama kendi enerjilerini üzüntüyle bitiriyorlar. Ve ben bunu evinde kendini ifade edemediğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Evinde yada dışarıda çalışan hiç fark etmez. Bu yüzden kooperatifçiliğe önem veriyorum. Kadınların evde yada dışarıda yaptıkları işlerin bir değer kazanmasını istiyorum. Kadınlara yönelik çalışmalar yapmak istiyorum. Bunu ben yaptım diyecek güce gelmelerini istiyorum” dedi.

“Şalvar giymeyi seviyorum”

Gümüşsu Mahallesinde bulunan kendi bahçelerinde çalışmaktan büyük bir keyif aldığını ifade eden Rabia Nur Türk son olarak şunları söyledi; “Biz bahçelerimiz var. Hiç dışarıdan işçi getirmeden çalışıyoruz. Buraya bir insan geldiği zaman tarlada bir yevmiyeyi hak etmek için nasıl çalıştığını biliyorum. Bahçede çalışırken akrabalarımdan çok dalga geçen oldu. Bu domates bahçesinde ne işin var dedi. Bende yüz kızartıcı suç işlemişler onları topluyorum dedim.

Çivril’de grand tuvalet gezerken köyümde şalvarla dolaşmayı seviyorum. Milletimin değerlerini ortaya koymak ve kıyafetlerini giymek en sevdiğim şeydir. Her şeye rağmen kendisinden vazgeçmeyen ve asimile olmamış Türk yapısı benim için çok değerli.

“Kubbede hoş bir sada bırakmak gerekir”

Kubbede hoş bir sada bırakmak gerekir. Söylemek kolay yapmak zordur. Allah yar ve yardımcımız olsun.”

Editör: Haber Merkezi